24 Temmuz 2019 Çarşamba

Güzel ve Milyoner - Jessica Clare Kitap Yorumu


   Sevgili okur, Milyoner Erkekler Kulübü, iş hayatında her zaman kazanmış altı genç adamdan oluşur, ancak söz konusu aşk olunca şansları pek de yaver gitmez.
   Kendisine takılan “Yaralı Yüz” lakabını layıkıyla taşıyan Emlak Simsarı Hunter Buchanan karanlık bir geçmişe ve suratı kadar yaralı bir ruha sahiptir. İş hayatında kimseye pabuç bırakmasa da aslında Hunter, bir kadının gözlerine dahi bakamayacak denli kırılgan bir adamdır. Ancak karşısına yanıtsız bir bilmece kadar esrarlı bir güzel çıktığında, Hunter bu sefer ipleri eline almaya kararlıdır ve bu genç kadının hayatıyla oyunlar oynayacak, esaslı bir plan yapar.
  Zar zor geçimini sağlayan “hayalet yazar” Gretchen Petty reddedemeyeceği bir iş teklifi alır, ancak şartları pek de alışılagelmiş sayılmaz. Gretchen bir ay boyunca bir malikânede kapanıp yazmaktan çok, masasına her gün farklı renkte bir gül bırakan ev sahibinin gizemli yaşamı ve vücudundaki mükemmelliğe tezat kusurlarına ilgi duyar.
   Yaralı milyoner ile güzeller güzeli kızılın hikâyesi, önyargısız ve gerçek bir aşk masalı anlatır.
Merhaba okurlar... Bu aralar gerçekten de okumaya değer güzel bir roman bulmak gittikçe zorlaşıyor. Yazarlar sürekli kendilerini tekrar ediyorlar veya birbirlerine benzer konulu kitaplar çıkarıyorlar, bunları yapmasalar bile kitabı elimize aldığımızda kitapta adlandıramadığımız birşeyler eksik oluyor ve kitap yarım kalıyor. Bu zamanlarda tam anlamıyla öyleyim. Bir kitabı zorla okumak cehennem azabı gibi. İşte tamda böyle düşünürken bu kitaba rastlamış bulunmaktayım. Dikkatinizi çekersem sadece kitap diyorum yazarın ilk kitabını elime aldığımda okumak için kendimi zorlamam gerekti ve nedense o da yarım kaldı. Belki ilerde kendimi zorlarım ve serinin ilk romanı olan Milyoner kitabını okuyup sizlere yorumlarım :) 
Şimdi bu kadar içimi döktükten sonra gelelim Güzel ve Milyonere...Modern zamanın güzel ve  çirkinine... Çok bayılmasam da kitap  kendini okuttu diyebilirim. Elimden bırakamadan bitirdim. Dediğim gibi bayılmasam da beğendim.
   Hunter, aile sevgisi olmadan büyümüş, babası ölünce gayri mülk servetinin yöneticiliğini üstlenmiş, içine kapanık yüzü yaralarla dolu bir milyoner. Küçük yaşta fidye için kaçırıldığında oluşmuş yüzündeki yaraları. Bu yüzden de toplum içine karışamamış soyutlanmış biri.Gretchen ise tanıtımda bahsedildiği üzere bir hayalet yazar. Yazar olmayı aslında sevmeyen bir yazardan bahsediyor roman bize. Yarı zamanlı bir kafe de çalışmakta ve hiç sevmediği seriye zorda olsa geçimini sağlamak için yazmaya çalışmaktadır. 
  Hunter Gretchen'den görür görme hoşlanmaya başlar. Onun diğer insanlar hakkındaki düşüncelerini de Gretchen'in onu görmediği zaman duyar ve en azından Gretchen ondan hoşlanmasa bile onunla arkadaş olabileceklerini düşünür. Çünkü Hunter çok yalnızdır.
   Hunter şansını kadere bırakmaz ve kader ağlarını kendisi örmeye karar verir. Gretchen ile bolca karşılaşacağı ve birlikte vakit geçirmelerine olanak sağlayacak bir oyun oynar.
Size güzel ve çirkin bilinik konu ve gidişhat gibi gelebilir. Ama emin olun ki okuduğunuza ve zaman ayırdığınıza değecek bir roman diyebilirim. Sağlıcakla kalın :)

10/10

Sanırım ikimizde gerçekte var olmayan insanlara aşık olmuşuz. -Gretchen

"Ben diğer insanları rahatsız etmekten endişe ettiği için kendini tecrit eden bir adam gördüm. Evinden çok sık çıkmayan ama çalışanlarına iyi para ödediğinden emin olan bir adam gördüm. Güzelliklerinden zevk aldığı için bütün gün hiç yorulmamaksızın çalışıp güllerle ilgilenen bir adam gördüm. Kendinden mükemmellik bekleyen ama diğerleri ona bir çöp gibi davrandığında sorun etmeyen bir adam gördüm. yeniden incinmekten çok korktuğu için dünyayı dışarıda bırakan bir adam gördüm. Sorunu olan kişinin ben olduğunu mu söylüyorsun bana? Aynada kendine bir bakmaya ne dersin?"