24 Şubat 2019 Pazar

Arzuların Esiri - Kresley Cole Kitap Yorumu


Asırların ayırdığı bir kurtadam ile vampir…
Ölüm ile yaşamın sınırlarını zorlayacak kadar kuvvetli bir tutku!Önüne çıkan engellerle durdurulamayacak, vahşi bir kurtadam…
Vampirlerin elinde yıllar boyunca işkence görmüş olan savaşçı Lachlain MacRieve, binyıldır beklediği eşinin bir vampir olduğunu keşfedince öfkeden deliye döner. Nefreti ve öfkesi kendisini içten içe tüketirken, vampiri ya kabullenecek ya da öldürecektir.
Çılgın bir fantezinin eline düşen, büyüleyici bir vampir…
Hayatı boyunca korunaklı bir evde yaşamış olan Emmaline Troy, ailesiyle ilgili sırları gün yüzüne çıkarmak isterken, güçlü Lykae tarafından esir alınır. Ona karşı duyduğu korku ile karanlık arzular iç içe geçtikçe kafası da karışmaya başlayacaktır.
Geçmişten gelen bir düşman tekrar ortaya çıktığında, bu korkunç kötülüğün karşısında birleşip arzularını aşkla taçlandırabilecekler midir? Gururlu savaşçı dize gelebilecek midir? Narin ve güzel vampir kendisini savunabilecek midir?

Merhaba arkadaşlar. Aslında bu kitabı uzun zaman önce okumuş olmama rağmen bu aralar güzel bir kitap bulamadığımdan tekrar okumaya karar verdim. Kresley Cole kitaplarının içinden bana hikayesi en masalsı gelen kitap ve galiba en beğendiğim de olabilir ne yalan diyim :) Serinin kitaplarının büyük bir bölümü yayınlandı ama sadece çok azı çevrildi. Geçen yaz okumuştum son kitabı artık yeni kitabın çıkmasını dört gözle bekler oldum. Keşke en azından senede iki tane çıksa. Haksız mıyız arkadaşlar isteler üç tane bile çıkarabilirler. Benim gibi serinin hastası olanlar bu konudan büyük muzdaribiz gerçekten.
     Gelelim kitabımızdaki karakterlere. Emmaline... ne kadar güzel  bir ismin var ve bir isim bir karaktere  bu kadar mı yakışır. Kendisi 70 yaşında ve irfana göre fazlasıyla genç. Babası vampir ve annesi bir valkyrie. Emma irfan tarafından varlığı bilinmemekte ve yaşayan tek dişi vampir. Halaları onu özenle saklamışlar ve büyütmüşler. Emma gündüzleri uyumakta ve geceleri gündüz gibi yaşamaktadır. Ama babasını arama arzusu ağır gelmiş ve bulunduğu güvenli valkyrie malikanesinden ayrılıp parise tek  başına seyahate çıkmıştır. Emmanın karakterini size anlatacak olursam tek kelime ile 
"Korkunç üvey halalarının herkese anlatmayı pek sevdiği gibi 'Emma bir güvenin kanatlarını koparsa bile gözyaşı dökerdi'".
Emma ne kadar çıtkırıldımsa Lachlain o kadar korkusuz ve kabaydı.
     Lachlain MacRieve vampirlerin elinde tutsak lykae kralı... Vampilerin eline esir olarak düşmüş ve yüzyıllarca onların elinde cehennem azabı çektirilmiştir. Eşini aramak için tün tahta çıkışlardaki savaşlara ve diğer savaşlara katılmış. Artık hapsolduğu delikten çıkamayacağını düşündüğünde Emmanın kokusunu duyar ve bir bacağını kopararak hapsolduğu delikten kaçar. Paris sokaklarında Emmayı aramaya başlar. Karşılaştıklarında Lachlain Emma yı baya korkutur. En çokta onun vampir olmasına çok kızgındır.
   Zamana yabancı olduğundan ve Emmanın  olduğu varlığı sevmemesinden dolayı onun eşi olduğunu söylemez. Emmayı bir nevi tutsak eder ve kendisini bir şekilde iskoçya ya götürtür. Emma yolculuğa çıkmadan önce bir nebze olsun Lachlainin kendine ait bir yaşam alanı bırakması konusunda alt eder. Lachlain onu tanıdıkça tamda kendisine göre olduğuna ve beklediğinden daha iyi biri olduğuna karar verir. Ama Emmanın Lachlaine alışması baya zaman alacaktır.
    Romanı genel olarak çokçokçokkk beğendim. Ve kesinlikle tavsiye ederim. Eğer alacakaranlığa bayıldıysanız buna daha fazla bayılmanız garanti... Sağlıcakla kalın..

  10/10

Cüret krallara özgüydü. Ve onun, tacını talep etme zamanı gelmişti. - Lachlain

Nasıl olurda kaçması gereken bir yaratığa kapılıyordu. -Emmaline



Bazen, kemiklerinin üzerindeki deriyi yakan alevler sönerdi. Bu onun aleviydi. Zihninin hala mantıklı düşünebilen küçücük bir parçasında buna inanıyordu. Bu onun aleviydi çünkü onu yüzyıllardır mahvolmuş bedeni ve çürüyen zihniyle beslemişti. -Lachlain 


"Beni öldürecek misin?"
Kızın dudaklarına takılmış bir tutam saçın çekti."Daha karar vermedim. Senden önce bir kez bile tereddüt etmemiştim. Bu pus dağıldığında... bu delilik bittiğinde, olduğun şeyin gerçekliğine hala inanıyorsam... kimbilir."  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder