21 Mart 2018 Çarşamba

En Karanlık Fısıltı - Gena Showalter Kitap Yorumu


    Kendisinden kaçan ölümsüz bir kadın..
   Ve onu yok edebilecek, baştan çıkarıcı bir savaşçı...

   Ölümsüz savaşçı Sabin, içindeki şüphe iblisi yüzünden bütün sevgililerinin, elinden kayıp gitmesini izlemek zorunda kalmıştır. Tek hedefi zafer kazanmak olan Karanlığın Efendisi, bu nedenle zamanını yatak odası yerine savaş alanında geçirmektedir… ta ki utangaç Gwendolyn’le tanışana dek. Güzel kadını gördüğü ilk andan itibaren daha fazlasını istemiştir.

   Kendisi de ölümsüz olan Gwen karanlık yanını uyandırmayacak, nazik bir insana âşık olacağını düşünmüştür hep. Fakat Sabin onu tutsaklıktan kurtardığında aşka karşı açtıkları savaşın, Pandora’nın kutusunu ele geçirmek için düşmanlarına karşı verdikleri mücadeleden çok daha tehlikeli olduğunu göreceklerdir…

Son yayınlarımdan anladığınız üzeri sevgili okurlar bu seriye takmış durumdayım. BA-YIL-DIM diyebileceğim bir romanla yine karşı karşıyayım. En Karanlık Fısıltı, Karanlığın Efendileri serisinin dördüncü kitabı olur. Baştan söyleyeyim Kresly Cole kitaplarına ortadan başlasanız da konu bütünlüğü sağlanıyor ama bu seride birinci kitaptan başlayarak gitmelisiniz. Serinin bundan önceki kitabını yorumlamak istemedim çünkü oradaki kız danika beni deli etti. Ama bu roman karakterler tek kelimeyle mükemmeldi. En Kanlık Gece 'den sona serinin en beğendiğim ikinci kitap oldu bu roman. 
     İçeriğine gelecek olursak, serinin diğer kitaplarından Sabin'i bilenler bilir.  Sabin yunanistandaki efendilerin lideriydi. İyi ki de geldi, hoşgeldi. Sabin diğer romanlarda içi dışı bir bir karakter, biraz da sevimli gibi görünmüştü gözüme. Ah Sabin adamım aşk seni ne hallere getirdi. Kaçmaya çalıştıkça Gwen'e parvane oldu. 
      Roman başladığında efendiler mısırdaki bir piramitin içerisindeler. Kayıp nesneleri arıyorlar. Ama aralarken bir grup avcıyla karşılaşıyorlar. Gwen bir harpy. Harynin ne demek olduğunu bilmeyenler kitaba başlayınca netten bakacaklardır. Hary Potter'ı izleyenler birilir. Yırtıcı kuş ve yarı insan karışımı, luciferin soyundan gelme yaratıklar harpyler. Gwen bir şekilde avcıların eline düşmüş. Mısırdaki piramitin içinde birkaç ölümsüzle birlikte avcıların esiri olmuş. Sabin onu bulduğunda ikisinin arasındaki elektriklenmeyi ben buradan gördüm yahuu:) Sabin harpynin avcılarla olan savaşlarında onlara yardımı dokunacaklarına karar verir. Tabi diğer efendiler kalede harpyi istemezler.  Çünkü gözü dönmüş bir harpy, bir dakikada yüzlerce kişiyi katledebilir. Ama Sabincim Gwen'ı bırakır mı? Tuttuğu gibi kaleye getirip koydu. Sonra başlasın atışmalar, antremanlar, eğtimler...
    Devamı fazla spoiye girer bence:) Hepinize iyi okumalar dilerim. Eğer okumayı düşünüyorsunuz kaçırmayın derim.

10/9

   "Ve geçmişin insanların yakasına yapışmak gibi bir huyu var değil mi?" - Gwendolyn


"Bana ne düşündüğünü söyle," dedi Sabin.

"Bu işi yürütebilir miyiz, bilmiyorum. Bir keresinde savaşı kazanman anlamına geliyorsa sevdiğin kadına ihanet edebileceğini söylemiştin. Beni sevdiğini düşündüğümden değil. Ben sadece  şey, başkasıyla birlikte olursan, onu öldürebilirim. Sonra da seni." sonunda sesi o çelik sertliğine bürünmüştü. Jilet keskinliğinde bir çeliğin sertliğinde.

"Olmam. Olmayacağım. Yapabileceğimi sanmıyorum." Sabin yüzünü ovdu. "Artık tek düşünebildiğim sensin. Bir başkasıyla öyleymiş gibi yapabileceğimden şüpheliyim."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder