27 Ocak 2019 Pazar

Zevk Mahkumu - Kresley Cole Kitap Yorumu


Sahip Olamayacağı, Baştan Çıkarıcı Bir Güzellik...
Cadeon Woede sonsuza dek unutamayacağı hatasını telafi edebilmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Bu uğurda kullanıp atmayı plandığı Holly Ashwin'i ele geçirmesine rağmen, kefaretinin anahtarı olan kadın, Cadeon’un geçmişindeki hata kadar zihnini meşgul etmeye başlar.
Korkması Gereken Fakat Uzak Duramadığı, Acıların Pençesindeki Bir Savaşçı…
İnsan olarak yetiştirilmiş Holly onu nedense paha biçilemez bir hazine gibi koruyan vahşi bir iblisle karşılaşınca tüm korkunç efsanelerin gerçek olduğunu öğrenir. Cadeon’un kanatları altında mit ve büyü dolu yepyeni bir dünyaya savrulan Holly, iblisin dokunuşlarını arzulamaya başlayacaktır…
Karanlık Tutkulara Teslimiyet...
Holly’nin şüphelerini zorla da olsa yıkan Cade, en derin ihtiyaçlarını giderebilecek tek kadının kalbini mi çalacak, yoksa güvenine ihanet mi edecektir?


  İlk önce gena kitap yorumları yayımladığıma bakmayın genadan önce kresly kitapları vardın hayatımda :) Uzun bir aradan sonra hepinize merhaba...

  Romanın konusuna gelecek olursak sizi temin ederim ki adınla ve kapağının içeriğinin ilişkisi bulunmayan bir kitapla karşı karşıyayız. Kitap alacakanlığa bin basar :) Zevkler ve renkler tartışılmaz ama bu benim zevkim çünkü nerdeyse yayınlanmış tüm kitaplarımı okudum ki Kresly Cole'nin en vasat kitabını bile bitirmeden elinizden bırakamıyorsunuz. Bu yeni okuduğum ve sıcağı sıcağına yorum yapacağım.Kitapta en iyilerden değil ama kitap bir şekilde (sonun nasıl biteceği merakıyla) elinizden bırakamıyorsunuz.
  
 Gel gelelim kitabımızdaki karakterlere... Cadeon Woede bir iblis prens. Onun değişiyle kaydebilmiş bir tacın prensi. Abisinin tacını ve tahtını kaybetmesinde bir şekilde sorumlu kendisi ve hep onun acısıyla yaşamış. Abisinin topraklarını ele geçiren Omort'u öldürmenin tek yolu yine Omort'un kardeşinin yaptığı kılınçla öldürülecek olması. Ve iş başa düşüyor Groot kılınç karşılığında Woede'lerden aracıyı istiyor...
    
   Holly.. Holly deyince artık aklıma gelen sözcük KODLAR KENDİ KENDİNİ YAZMAZ... Holly evlatlık verilen insan ailede büyümüş bir valkyrie. Lakin kendisi irfandan olduğunun farkında değil. Kendisi matematik üzerine doktorasını vermeye hazırlanan bir akdemisyen.
    Cadeon bir gün Holly aradığı üniversiteye abisiyle birlikte bir şekilde yolu düşer ve Holly görür. Cade onu gördüğünde onun kaderindeki eşi olacağını bilir. Holly'i her yerde izlemeye başlar. Onun karşısında kendisine ev tutar onun takıntılarını, temizlik hastalığını, hobilerini, kimlerle takıldığını kısacası her saniyesini takip etmeye başlar. Holly insan olduğu için karşısına sadece ilk karşılaştıkları gün çıkmıştır ki zaten bir ölümsüzle bir ölümlü olmazlardı. Ona yaklaşmaya cesaret edemez taaki Holly'nin aracı olduğunu öğrendiği ve onun korkunç bir vampir tarikatı tarafından kaçıldığını duyasıya kadar...
    Sonunu merakla beklediğim bir kitap oldu. İblis Kralın Öpücüğü kitabından beri ki onu önce okumuştum bu kitapta olayların nasıl bağlanacağını merakla bekliyordum. Ki olaylar kısmını beğensemde son kısımda daha çok yazmasını isterdim yazarın. KIsacası serideki her kitap gibi bu kitapta yazarın hayal gücünün çok güzel yansımasıydı.
     Kitapta çok beğendiğim gülen kadınlar köprünün hikayesini paylaşmasam olmazdı değil mi ? :)  Sağlıcakla kalın...
   
                                  10/7.5

Holly konuştuğunda gözlerinde üzüntü ifadesi vardı."Dokuz yüz yıldır bu suçluluk duygusuyla mı yaşıyorsun? Zaman tüm yaraları sarar sözüne ne oldu?"
Cadeon kızın gözlerine baktı."O bir yalan."

İki yanından bir adım mesafedeydi. Dehşet içinde donakaldı.
Yaylım ateşini bastıran bir haykırma sesi geldi. Cadeon ona ulaşmak için mermilerin önüne atladı. Onu kollarına alarak göğsüne bastırdı. Atışlar tamda da onlara ulaştığı sırada Cadeon vucüdu onunkini milimi milimine kaplayınca kadar onu duvara bastırdı.
İlk mermi isabet ettiği zaman, kadını tehlikeye atmamak için dönüp kaçmayı göze alamayacağından, dişlerini gıcırdatlatmakla yetindi. Holly gözyaşlarına boğuldu. İki mermi, üç, dört...
Cadeon başını eğerek onu süzdüğünde o keskin gözleri Holly'i yiyip bitirir gibiydi, tıslarcasına, "Bir daha asla... benden kaçmayacaksın. Tamam mı ?" dedi.
"T-tamam" diye kırılgan bir sesle fısıldayna Holly adamın iri bedeninin her sarsılışında daha güçlü çığlık atıyordu.


Gülen Kadınlar Köprüsü, Kansuyu Nehri

"Resmi olarak adı Kansuyu körüsü. Burası otuz yıl öce çürük olduğu için kapatılamış bir köprü. Yalnızca yerliler buraya Gülen Kadınlar diyorlar çünkü hayaletlerin musallat olduğu varsayılıyor. İlk ölüm 1899 yılında köprü inşaa edilirken geçekleşmiş.Bir işçi, köprünün ayağını oturtmak için kullanılan tahta kalıbıniçine düşmüş. Ne yazık ki kalıbın içi yarıya kadar sıvı beton doluymuş. Diğerleri işçiyi oradan dışarı çıkaramadan adam dibe batmış. Beton o kadar hızlı sertleşmiş ki ustabaşı köprünün ayağını patlatmak yerine cesedi orada bırakmaya karar vermiş. Bundan sonra yerliler köprünün ölüme aç olduğun söylemişler. Suyu kırmızıya boyuyan nadir bir kil varmış. 1900'lerin bir seri katil öldürdüğü kişilerin cesetlerini oraya atmış. Adam on üç kadını öldürüp, iddia edildiğine göre nehri beslemek için köprüden atmış" (TAM MÜGE ANLI'LIK :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder