1 Mart 2018 Perşembe

En Karanlık Öpücük - Gena Showalter Kitap Yorumu



Birçok erkeği baştan çıkardı…

Fakat hiçbir zaman aradığını bulamadı. Bugüne kadar…
   Asırlardır hayatta olmasına rağmen Anya, anarşi tanrıçası, bugüne dek tutku denilen şeyi tatmamıştır.      Lucien’la karşılaşana dek… Lucien, ruhları öteki âleme taşıyan bir savaşçıdır ve daha ilk görüşte Anya’nın dikkatini çekmiştir. Lucien’ın büyüsüne kapılan Anya, onu elde etmek için artık her şeyi göze almıştır.
     Fakat Kronos, Yeraltı Dünyasının Efendisi Lucien’ın Anya’yı tutsak etmesini emretmiştir. Şimdi Lucien ve Anya içlerinde birbirlerine karşı güçlü bir arzu taşırken onları kontrol eden bu güçlere karşı da savaşmak zorundadır.
   Sonsuza dek lanetlenmiş, karşı konulamaz bir şekilde baştan çıkarıcı ve kesinlikle çok ateşli savaşçılar…

Karanlığın Efendileri.


Süpperdii.. Anyacım, Ashlyn ile ikinizi tek geçerim bebeğim. Güzel romanın konusuna geçmeden önce size tavsiyem kesinlikle seriyi sırayla okuyun. Serinin birinci kitabı daha çok tanıtma amaçla yazıldığı bu kitapta daha çok belli oluyor. Tam anlamıyla fantastik öğesi birinci kitaba göre "ben bu seride varım" diyor. Diğerinde daha çok aşk ön plandaydı. Bu romanda ne isterseniz bulabilirsiniz. Avcılar? - evet, Bilim-kurgu? - tabikii. Aşk? - kesinlikle... Fantastik bir güzel çirkin romanı arıyorsanız en karanlık öpücük tam size göre.
     Karakterlerimize gelirsek lucien içinde ölüm iblisini bulunduran karanlığın efendisi ve Budapeşte yaşayan savaşçıların lideri. Lucien yıllar önce bir kadına çok sevmiş ama kadın ölümlü olduğuiçin ölme vakti geldiğinde lucien kadının ruhunu almayı reddetmiş. Elinde sonunda kadını mecburen diğer tarafa götürmek zorunda kaldığında kendine işkence eder.Yüzünü durmadan keser ve bu yaralarının izlerinin kalıcı olması için dua eder. Aradan yıllar geçsede dış dünyaya kalbini tamamen kapatır. Bu yaraları onu kimse sevmesin diyede yapar. Amma velakin diğer kitabın sonunda bildiğiniz gibi anya onu bulana kadar...
     Anya anarşi tanrıçası ve tabiki ölümsüzdür. Ama tanrılar tarafından ölüm emri çıkarılmış, her tarafta aranmaktadır. Şans eseri lucienı görür ve görünmez olarak onu izlemeye takip etmeye başlar. Lucienın kalbinin güzelliği etkiler anyayı. Aslında anyada dünya güzeli. Bir gece ansızın lucienın karşısına çıkar. Lucien onun yem olduğunu düşünmektedir. sonuçta lucien çirkin anya fazlasıyla güzledir. Burda tam sahneye kronos çıkmasın mı! Tutturmasın mı luciena anyayı öldür diye! Sen geber kronos.
      Lucien anyayı öldürmeye çalışırken aşık olur. Ah anya aşkı için neler yaptı bu kız. Lucienın boğazına bıçağı dayadığında - lucienı öldürmezse, lucien anyayı öldüreceğini bile bile- kıyamaz. Lucienın kalbine hançeri saplar. (lucien ölümsüz sadece boğazı kesilirse ölebilir) Zavallı lucien anya onu tam kalbinden vurmuş aşkın ortasına kasırga gibi çekmiştir.
        Sonra tabikide lucien kaçar anya kovalar. Allah aşkına lucienı onu öldürmek için kovalaması gerekirken anya ondan uzak duramayıp, ışınlanıp ışınlanıp adamın etrafından ayrılmaz. Bu olaylar sadece girişin tamamı bile sayılmaz. Anyacım allem etti kallem eti aldı lucienı. 
     Sonuç olarak romanda çok fazla olay ve aksiyon mevcut aşkın yanında. Eğer Kresly Cole seviyorsanız bu seriyi kaçırmayın derim. Ve en karanlık geceyi okuduysanız bununla devam etmenizi öneririm.
10/10

Ama Anya onun diğer yarısıydı, daha iyi olan yarısı... -Lucien




"Benimle dans et."
"Hayır."Boğuk, zor duyulan bir sesle.
"Beni çekici buluyor musun çiçek?"
Gözünün altında bir kas seğirdi. "Benim adım çiçek değil."
"Peki o halde. Beni çekici buluyor musun kurabiyem?"
Seğirme çenesine sıçradı. "Seni nasıl bulduğumun bir önemi yok."
"Bu gerçekten sorumun yanıtı değil," dedi.
"Olmak zorunda değil."






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder