13 Kasım 2017 Pazartesi

Bana Sevmeyi Anlat - Müjde Aklanoğlu Kitap Yorumu


 "Rüzgâr Esme'yi öğrenecek"
Karanlıktan çıkıp aydınlığa kavuşmanın, cehennemin buz tutup cennetin var oluşuna tanık olun…Sevgisiz bir adamın merhametsiz yüreğine, ilmek ilmek aşkın dokunmasını keşfedin! Tutkunun nefretle savaşını, intikamın aşka yenilişini okuyun…Rüzgar'ın tatlı bir sevdayı kuşanıp, mutlu bir meltemle Esme'sine eşlik edin. Onların aşk şarkısını birlikte söyleyin… O hiç istemese de karanlığın içinde doğdu. Babasının, kara vicdanının ve geçmişinin pis izlerini silmeye çalışarak yaşamayı seçti. Başardı da… Ta ki, kader onun elinden en değer verdiği varlığı alıp, içinde yeşerttiği son insaf kırıntısını da yok edene kadar…
İşlemediği bir suçun müebbet yiyen sanığı olarak, vicdansız bir kalpte hapsedilmesine karar verildi! Acılarla sınanıp, vicdanla temizlenip, aşkla yüceltilmesine…Esme karşısında gördüğü kopkoyu zindan gibi karagözlerin içinde kendini kaybederken, vicdanı tipsiz bir kuyuya dönüşmüş Rüzgar'ın ışığı olabilecek mi? Peki, ya Rüzgâr! Sevmeyi, sevilmeyi; en önemlisi de Esme'yi öğrenebilecek mi? Tutkulu bir aşkın hüküm sürdüğü bu roman ellerinizi yakacak, yüreklerinizi fethedecek...

    Öncelikle neresinden başlasam nasıl başlasam, yani sıkaca kitap beni kendine bağımlı kıldı. Ne zaman aldığımı bile hatırlamıyordum belkide 3 sene olmuştur. Moralimin diplerde olduğu bir şubat akşamı başladım esmeyle rüzgarın hikayesine. Kitabın sıkıldığım tek bir bölümü bile yoktur. Ya feci derecede, dehşetül vahşet bir romandı. Müjde Alanoğlu'nun diğer kitaplarını da araştırdım bu romanı okuduktan sonra. Müjde Aklanoğlu'nun hangi romanını okusam hayran kadım. Müjde yazsın ben yataktan çıkmadan okuyım modundayım.
      Kitabın içeriğine gelirsek, esmeyi abisinin sebeb olduğu bir olaydan ötürü rüzgarla evlendiriyorlar abisi ve babası. Tabi hırçın kızımız esmenin evlendiği oğlanda deli mi deli, piskopat mı piskopat, yakışıklı mı yakışıklı, yaralı mı yaralı, mafyalı mı mafyalı... Allahım rüzgar ona asibileştikçe esmede onu kışkırttıkça olanlar oluyor tabi daha ilk karşılaşmalarında. Sonra esme daha temkinli davranıyor çekiniyor rüzgardan. Esmenin annesinden ayrı kalmasına, babasınla abisinden nefret etmesine bir güzel oturup ağlamıştım kitabı okurken. Başta birbirlerine o kadar kin ve nefret doluydular ki zamanla rüzgar bir nebze yumuşasa da esmenin yumuşaması Allah selamet versin çocuğun burnundan geldi. Hele ki ikilinin mesajlaşma sahneleri ve birde karşı takımlarda rakip olup futbol oynadıkları sahneler var ki gül gül bir hal oldum. 
     Çok fazla derine girmeden şöyle bir üstten geçtim ki heycanı kaçmasın. Ama mutlaka okuyun derim. Bu kitap bana o zamanlar o kadar iyi gelmişti ki depresyondan çıkarmıştı beni resmen. 594 sayfa olduğunu görüpte korkmayın sakın bir çırpıda bitiyor evelallah :)
                                                                                                                    10/10

"Bazen...Bazen kafamı karıştırıyorsun"
"Emin ol senin kadar değil."


"Sesin düzeldiğine göre, hala neden mesajla konuşuyoruz anlamadım! Şu lanet olasıca telefonu aç, sinirleniyorum artık. Beni kızdırmaktan zevk mi alıyorsun. Özledim sesini!"

"Evet,böyle çok iyi, sesini duyunca sinirlerim kaldırmıyor. O zaman da hasta masta demiyorum biliyorsun? Sen zaten haberlerini her bir yanımı saran ordundan alıyorsundur. Bilseydim yazmamı istemediğini yazmazdım. Neyse boşver iyi akşamlar sana..."

"Esme saçmalama! Konuşmuyorsun bari mesajlarıma cevap yaz. Sana istemediğimi söylemedim. sadece sesini duymak istediğimi söyledim.Bazen çocuklaşıyorsun farkındasın değil mi? "




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder